9 Temmuz 2014 Çarşamba

Ezan Nedir? Ezanın Tarihi ve Anlamı Nedir?

Ezan, İslam dininde namaz vaktinin geldiğini insanlara bildirmek için yapılan çağrıya verilen isimdir. Ezân-ı Muhammedî olarak da adlandırılır. Ezan okuyan kişiye müezzin denir.

Arapçada "duyuru, ilan, çağrı" anlamlarına gelen adan sözcüğünden Türkçeye geçmiştir. Kökeni Türkçedeki "izin" sözcüğünün de kaynağı olan Arapça idin (kulak verme) sözcüğüdür.

Tarihçe

İlk ezan 622 yılında okundu. Ezan'dan önce müslümanları namaza çağırmak için çeşitli yöntemler kullanılmaktaydı. Sabit bir yöntemde karar vermek üzere Hz. Muhammed'in de katıldığı istişare toplantılarında ortak bir karara varılmamış olup daha sonraları sahabeden bazı kimselerin (Abdullah bin Zeyd) gördükleri rüyalar sonuncunda mevcut ezan kullanılmaya başlanmıştır. Hz. Muhammed 'in emriyle ilk ezan Bilal-i Habeşi tarafından okunmuştur. Ezan ile ilgili Kur'an'ın Maide ve Cuma surelerinde çeşitli ayetler mevcuttur.

Ezanın Okunuşu

İslam dininde genel kabule göre ezan okurken kıbleye yönelinir. Müezzin, Hayya ales-salah derken sağ tarafa, hayya alel-felah derken sol tarafa döner. Ezanda sesin yükselmesine yardımcı olsun diye iki parmağın uçları ile iki kulağın tıkandığı gözlenir. Ezanda, her cümle arasında bir bekleme yapılır. İkinci cümlelerde ses biraz daha yükseltilir. Buna teressül, irtisal denilir.

Araplardan farklı olarak Türk`ler de ezan her vakit farklı bir makamda okunur. Buna göre;

Sabah Ezanı: Sabâ makamında

Öğle Ezanı: Rast makamında

İkindi Ezanı: Hicaz makamında

Akşam Ezanı: Segah makamında

Yatsı Ezanı: Uşşak makamında okunur.

Cuma namazından önce verilen salâ da Hüseyni makamından söylenir.


Sünni Mezhebinde Ezan



Şii Mezhebinde Ezan



Türkçe Ezan

1931 yılının Aralık ayında, Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhurbaşkanlığı ve İsmet İnönü'nün başbakanlığı döneminde dokuz hafız, Dolmabahçe Sarayı’nda ezanın ve hutbenin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına başladı.

Kur'an’ın Türkçe tercümesi ilk kez 22 Ocak 1932 tarihinde İstanbul’da Yerebatan Camii’nde Hafız Yaşar (Okur) tarafından okundu. Bundan 8 gün sonra, 30 Ocak 1932 tarihinde ise ilk Türkçe ezan, Hafız Rıfat Bey tarafından Fatih Camii’nde okundu. 3 Şubat 1932 tarihine denk gelen Kadir Gecesi’nde de, Ayasofya Camii’nde Türkçe Kuran, tekbir ve kamet okundu. 18 Temmuz 1932 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı, ezanın Türkçe okunmasına karar verdi. Takip eden günlerde, yurdun her yerindeki Evkaf Müdürlüklerine Türkçe ezan metni gönderildi. 4 Şubat 1933 tarihinde, müftülüklere ezanı Türkçe okumalarını, buna uymayanların kati ve şedid (kesin ve şiddetli) bir şekilde cezalandırılacaklarını bildiren bir tamim gönderildi.

Arapça Ezanın Yeniden Kabulü

Cumhuriyet kurulduktan sonra CHP döneminde 18 sene boyunca ezan Türkçe okunmuştur. 1950 Türkiye genel seçimleri sonrasında, Demokrat Parti Türkçe ezan ile ilgili olarak çalışmalara başladı. 14 Haziran 1950 günü gazetelerde açıklanan çalışmalar 16 Haziran günü hızlanmış, halkın meclis önünde tepki vermeye -destek amacı ile- başlayınca çalışmalar hızlanmış, ve kabul edilmiştir. Aynı gün sonuç Celal Bayar'a telsizle gönderilmiştir. Celal Bayar da kabul etmiştir. 16 Haziran 1950 tarihinde kabul edilen kanun ile Türkçe ezan yasaklanmamış, ezan dili serbest bırakılmıştır.

Arapça ezanın serbest bırakıldığı gün Bursa'da bir camide 7 defa Arapça olarak ikindi ezanı okunmuştur. Ayrıca, 6 Temmuz 1950 tarihinde de haftada üç gün Ankara Radyosu'nda Kur'an okunacağı belirtilmiştir.


Türkçe Ezan Tartışmaları

"Bir ülke ki, camiinde Türkçe ezan okunur.
Köylü anlar manasını namazdaki duanın
Bir ülke ki, mektebinde Türkçe Kuran okunur
Küçük büyük herkes bilir buyruğunu Hüda'nın
Ey Türk oğlu, işte senin orasıdır vatanın."


Ziya Gökalp



4 yorum: